Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Günlerdir yedi günlük bir gezide nereye gideceğimiz konusunda karar verememiştik. Marmaris İnbükü ön plandaydı. Ancak orada olacağımız hafta boyunca sıcaklığın 37-38 derece olacağı beni korkuttu. Alternatif olarak İzmir, Kuşadası civarı ve Çanakkale gündemdeydi. Abim Dragon Kampingden bahsetti (1 hafta Anamur’daydı). Anamur’u internetten araştırdım. Sıcaklık ve nem değerleri uygundu (33 derece nem %60) uzaklık olarak 700 km. Marmaris’le aynı. Hanımın da “daha önce görmediğimiz bir yer olsun” sözü güzergâhımızı belirlemiş oldu. Mut üzeri yolun çok virajlı olduğundan bahsedilince bende karavanlı yolculuk yapacağımızdan Aksaray, Mersin üzeri gitmeye karar verdim. (Mut yoluna göre 120 km. yol uzadı). Oysa virajlı kısmın Gülnar yolunda olduğunu Anamur’da öğrendim. Dönüşü Silifke-Mut üzerinden yaptım.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Pazartesi günü (9 temmuz) sabah kalktığımızda arabaya otogaz aldım. Eşyalarımızı arabaya yükleyerek karavanı bağladım. 05,30 da yola çıkmıştık bile. 500 metre gitmeden unuttuğum aracın yan aynalarını taktım. Şereflikoçhisar’a kadar yolda durmadan devam ettim (150 km) Bizimkiler uyuyorlardı. Aksaray çıkışında otogaz aldım. İhtiyaçlarımızı giderdik ve yola devam ettik. Pozantı otobanına girdiğimizde çocukların acıkmasıyla otobanda tesis aradık ve Pelit Tesisleri’nde durduk.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Saatte 11,00 olmuştu zaten. Yol boyunca hafif yağan yağmur bir tesise girince sağanak olarak yağmaya başladı. Burada çay söyleyerek yolda aldığımız simit ve hanımın hazırladığı poğaçaları yedik. Tarsus’a kadar otobanda bayır aşağı gittik. Tesislerde 25 olan dış sıcaklık Tarsus’ta 32 dereceye çıktı. Tarsus’un batısındaki çıkıştan çıktık. Aslında otoban çıkışında bir benzinlikte karavanı ayırmak aklıma gelmedi nedense. Şehir içinden Ashab-ı Kehf mağarasına geldik. Buraya gediğimizde karavanın arkasındaki üst dolaplarının bir tarafının düştüğünü gördüm. Neyse biraz uğraşarak arka ve yan dolapları tutan vidalarını sökerek karavanın içine bıraktım. Canım biraz sıkılsa da çocuklara hissettirmedim. Mağarayı gezdikten sonra tekrar otobana girerek otogaz aldık ve Mersin’in ilerisinden otobandan çıktık.
Erdemli’yi şehir içinden geçerken “Talat Göktepe Orman Kampı” yazısını görünce ilerden dönerek kampa girdik. Görevli günlük elektrik dahil 17 lira deyince şaşırdım. Dışardan güzel bir yere benzemesine rağmen, çok bakımsız ve dağınık bir yer. Saat 15,00 gibi gölgelik bir çam altı bulunca karavanı araçtan ayırarak hafif çevirdim ve park ettim. Karavanın içindeki düşen dolapları dışarı aldık. Önce elektriği bağladım. Sonra masa-sandalyeyi çıkardık. Hemen kendimizi denize attık. Denizinde de içerisi gibi çer-çöp vardı. Birkaç adım gidince temiz kısımlarında girdik. Denizden çıkınca küçük çadırı da kurduk. Araba için yaptırdığım süngerlerden yatak yaptık. Saat 19,30 gibi biber dolması, zeytinyağlı fasulye, salata ve meyveden oluşan yemeğimizi iştahla yedik. Saat 11,00 de yediğimiz poğaça dışında bir şey yememiştik ve yol da insanı acıktırıyordu doğrusu. Üstelik denize de girerek yorulmuştuk. Akşam dışarıda oturduk. Çay içtik ve markete gittik. Saat 23,00 gibi yattık. Deliksiz bir uyku çektikten sonra saat 06,00 gibi uyandım. Çocuklar 09,00 da kalktılar. Kahvaltı yaptıktan sonra toplanmaya başladık. Düşen dolapları önce karavanın zeminine koyduk. Kenarlarına masa sandalyeyi katlayarak koydum . Nasıl olsa Anamur’da çıkaracaktık.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Erdemliden saat 11,30 da ayrıldık. Yola çıktıktan sonra yol kenarında karavanı ayırarak Cennet-cehennem obruklarına 3 km gibi bir yokuş çıkarak ulaştık. Geri dönüşte yol kenarında park ettiğimiz karavanı bağlayıp yola devam ettik.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Kız kalesine uzaktan bakarak ve dönüşe bırakarak geçtik. Silifke’nin çıkışında otogaz aldık. Yolda Akçakıl Kampinge de uğradık. Temiz ve düzenli bir kamping ama maalesef gölge yok.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Taşucu’nu geçtikten sonra yol tek şerit ve virajlı olmaya başladı. Hem dik rampa hem de keskin virajlı yollardan geçtik. Keskin virajlarda, bir-iki yerde aracı birinci vitese aldım.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Saat 15,00 gibi Pullu kampinge baktık. Hem bayır hem de sık çadırlı bir yer olduğundan beğenmedik. Daha önce internetten resimlerini gördüğüm ve telefonla konuştuğum Dragon Kamping'e geldik. Kapıda kimse yoktu. Bende direk kamp alanına daldım. Hatta karavanı yerleştireceğimiz yere yanaştırdık bile. Kamp girişine gelerek “biz geldik” dedim. Sağolsun kampın sahibi Pervin hanım çok nazik bir şekilde bize gerekli açıklamalarda bulundu. Karavanı yerleştirdik. Çocukların çadırını kurduk. Çadırın önünü rüzgar alan yöne çevirdik. Önümüzde bir alman çekme karavan var. Arkamızda Hollandalı yaşlı bir çift kalıyor motokaravanlarıyla. Her ikisinin de köpekleri var. Diğer tarafta 5-6 çadır var Konya ve Adana’dan. Kamping güzel, duşlar temiz, tuvaletler idare eder. Günlük 30 lira vereceğiz. Sahilde deniz kaplumbağalarının yuvaları telle çevrilmiş. Akşam kampta güçlü ışıklar yakılmıyor. Deniz kaplumbağaları ışığı görünce sahile gelmiyormuş.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Yerleşip hemen denize girdik. Akşam yemeğinde bir gün önceden kalan fasulye ve dolmaları bitirdik. Az olsa da sivrisinek olduğunu biraz geç fark ettik. Vücut spreyi sıktık. Saat 23,00 gibi yattık. Ertesi gün saat 06,30 gibi uyandım. Çocuklar yine saat 09,00 gibi kalktılar. Kahvaltı masası sabah güneş aldığından biraz açığa çekerek kahvaltımızı yaptık. Denize girdikten sonra Anamur’un içini gezdik, market alışverişi yaptıktan sonra Anamurium ve Mamure kalesini gezdik. Saat 15,00 gibi kampa döndük. Denize girdikten sonra Akşam saat 19,00 gibi yine Anamur’a giderek tantuni yedik. İlk kez yediğimiz tantuni hepimizin hoşuna gitti. Oradan iskeleye gittik. Doğrusu en turistik yeri burası Anamur’un. Sokak akşam trafiğe kapatılmış, adım atacak yer yok neredeyse. Döğme dondurma yedik. Çok hoşumuza gittiğinden birde kağıt helva arası dondurma yedik. Büyük kızım burada bir roman aldı. Gece vakti kitapçı bile çok iyi iş yapıyordu. Saat 23,00 gibi kampa döndük. Karavanın içine sinek ilacı sıktım. 15 dakika sonra camları kapatarak yattık. Şükür sinekten eser yok. Kızların çadırda böyle bir sorun yok tabi. Onlar kalın sünger yataklarda gayet rahatlar. Yalnız gece serin olabilir diye uyku tulumunu açmalarını söyledim.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Perşembe sabahı yine saat 06,30 da uyandım. Her tatile gittiğimde nedense hep erken uyanırım. Halbuki tatil demek tembellik demek diye düşünülür ama yatsam da uyuyamıyorum. Kızlar da erken kalktı. Çadır biraz bunaltmış sanırım. Saat 08,30 gibi erken saatte kahvaltımızı yaptık. Mamure kalesine tekrar gittik. Çünkü dün kısa kesmiştik geziyi. Gelince denize girdik. Akşama kadar kamptan çıkmadık. Deniz ve tembellikle devam etti gün. Akşam 19,00 gibi çocukların özel isteği ile menüde makarna vardı. Akşam saat 23.00 gibi yattık.
Cuma günü kampın son günü sabah yine erken uyandım. Sabah denize girip 12.00 gibi Anamur iskelesine gittik. Akşamki gibi değil. Sakin ve dükkânların bazısı bile açılmamış henüz. Anamur müzesini gezdik. Dondurma yedik. Ama ilk yediğimiz yer açılmadığından başka bir dükkânda yedik. Akşamki dondurma gibi değildi. Dönerken ilk yediğimiz dondurmacı açtığından bir de orada tekrar yedik. Arabayı yıkatıp otogaz aldım. Öğleden sonra 16,00 gibi son kez burada denize girdik. Deniz dalgasız ve gayet temizdi. 19,00 a kadar denizde bayağı kaldık. Hatta son çıkanlardan olduğumuzdan duşlardan soğuğa yakın ılık su akıyordu. Saat 20,00 gibi bir gün önceden kalan makarna, patates, meyve ve tatlıdan oluşan yemeklerimizi yedik. Kampingin dört günlük ücreti ödedim (120 TL). Sabaha hazırlık olsun diye seyyar sandalye ve masaları, giysileri ve deniz havlularını vs. toparladık ve yattık.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Cumartesi sabah 06,00 da kalktığımda hayret hane halkı ayakta. Yaklaşık bir saat içerisinde tam tekmil toplanmış ve 07,00 da hareket etmiştik. Bozyazı ve Tekmen’den sonra tepeleri geçerken aracın havalandırmasının çalışmadığını fark ettim. Hava oldukça sıcaktı. Daha saat 08,30 civarında sıcaklık 29 derece idi. Neyse Silifke’de oto elektrikçisinde sorun giderildi. Buradan Mut yoluna girdik. Yolda Göksu nehrine paralel ilerlerken Aklıma Haçlı seferlerinde bu nehirde boğulan Alman imparatoru geldi. Az sonra da adına dikilen anıt yolun kenarında göründü. Yani bir şey dilesem olacakmış  Saat 09,00 gibi yol üzerinde, Göksu manzaralı tepelik bir yerde sıkma yedik. Közde çay geldi. Sıkma dedikleri bizim dürüm dediğimiz içi peynir veya patatesli gözleme. Ama tadı güzeldi.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Buradan hareketle yolda “Alahan Manastırı” yazılı kahverengi tabelayı görünce durup karavanı ayırdım. Yaklaşık 1 km dolana dolana rampa çıkıp aracı park ettim. Yukarıdan aşağısı nefis görünüyordu. Manastırı gezip aşağı indik ve karavanı bağlayıp devam ettik.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Mut’tan depoyu doldurup devam ettik. Sertavul Geçidi’nden geçtiğimizde saat 13,30 olmuştu. Sıcaklık 1600 metre rakıma rağmen 32 derece idi.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Buradan sonra Karaman’a kadar hafif iniş ve Karaman’dan Konya’ya kadar düz bir yol. Konya’ya 40 km kala, benzinlikte ceviz gölgesinde kahvaltılık ve kalan meyveleri atıştırdık. Konya’ya 5 km kala aracın yakıtı bitti. Kilometre 160 idi. Mut-Karaman arası yokuşta araba çok yaktı çok.
Konya’da Karatay Belediyesi’nin Karavan Parkını navigasyon yardımı ile bulduk. Saat 17,00 olmuştu. Güvenlikçi kapıyı açtı ve karavanı ayırarak Konya’yı gezmeye gittik hemen. Önce hemen yanımızdaki hayvanat bahçesini gezdik. Buradan Mevlana’ya geldik. Tam kapanırken içeri girdik. Burayı gezip Alaattin tepesinde camiyi gezdik. Tepedeki çay bahçesinde etli ekmek yedik. Bu serin akşam Konya cıvıl cıvıldı. Saat 22,30’da karavanın yanına gelip yatakları hazırladık. Arabanın bagajındaki eşyaları portbagaja ve ön koltuklara dağıtıp süngerleri yerleştirdim. Çarşafı örtüp uyku tulumunu hazırladım. Büyük kızlar karavanda yatmak istedi. Ben ve küçük kızım arabada yattık. Bayağı yorulmuşum ama yine de hemen uyuyamadım.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Sabah 07,00 de uyandım. Az sonra herkes kalktı. Karavanı toplayıp harekete hazır hale getirdik ama yine onu yalnız bırakıp şehre gittik. Yanımıza yiyecekleri de aldık. Önce Karatay Medresesi, İnce Minareli Medreseyi gezip ekmek ve domates aldığımız yere sorarak Meram Bağları’na gittik. Kahvaltımız yaptıktan sonra, dönüşte de Atatürk Müzesi, Etnografya ve Arkeoloji Müzelerini gezdik. Çatalhöyük’e gidecektik ama zaman kalmadı.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Karavanpark, etrafı tel örgü ile çevrilmiş, kapısında güvenlikçi var. Konteynerden wc leri elektrik panoları ve çeşmeleri mevcut. Gece ortadaki spotlarla aydınlatılıyor. Ortasında iki adet çardak var. Zemini kilit taşı döşeli kaldırım kenarlı çimlendirilmiş. Tek kusuru (bana göre) girişi bulmak biraz zahmetli. Ereğli yolu kenarında giriş verilebilirdi.

Ynt: Çekme Karavanla Anamur-Konya Gezimiz (Temmuz 2012)

Saat 15,00’te karavanı bağlayıp yola çıktık. Depoyu doldurup ortalama 80 km hızda ve klima açık (dış sıcaklık 33 derce) 19,30 gibi Ankara’ya geldik. Yolda 15-20 dakika TŞOF ta mola verdik sadece. Ankara’da 265. kilometrede otogaz bitti.
Toplamda 1565 km yol yapmış ve 407 TL lik otogaz yakmışım. Ankara’da aracın zaman sayacı 28 saat araç kullandığımı gösteriyordu. Yani yedi günün bir günden fazlası yolda geçmiş.